Jimmy
03ofkosucusu
Söz konusu MMORPG denildiğinde, işin içerisine kaliteli bir hikaye giriyor. Peki hangi evrende? Orta dünya, gelecek, geçmiş hatta belki de asla var olmamış bir takım evrenler. Uzatabileceğimiz ve çeşitlilik katabileceğimiz yığınla içerik var elimizde. İnsanlar bu zamana kadar özellikle oyun dünyası içerisinde, Word of Warcraft ile birçok MMORPG'yi kıyaslamıştır. İşin içerisinde o kadar iyi bir hikaye var ki, rakip tanımayan çeşitliliği de olunca, WoW ister istemez ön planda kalıyor.
Guild Wars 2 de başarılı bir oyundu aslında, PvP bakımından da artısı oldukça fazlaydı. Neverwinter, 20 Haziran tarihinden beri, belirli bir kitleyi elinde tutmuş ve bizlere başarılı bir MMORPG sunmuştu, hala da aktif ve oynanmayı hak ediyor. Farkındaysınız bu oyunların hiçbirinin maddi kısmına değinmedim. Her ay belirli bir ücret vermek, bir kerelik ödeme yapmak veya tamamen ücretsiz bir MMORPG oynamak. Elimizde çeşitlilik çok ancak hangisi en başarılı olanıydı? Kimisi PC'lerimizi zorlamadığı için artı alıyor, kimisi fiyat bakımından artı alıyor, kimisi hikayesiyle artı alıyor. Görüldüğü üzere zevk ve renk meselesi her yerde. Gelin biz Square Enix'in bir önceki MMORPG'sinin biraz daha düzeltilmiş hali olan Final Fantasy XIV: A Realm Reborn'a bir göz atalım. Üstelik PS3 platformunda.
Öncelikle belirteyim, Final Fantasy XIV: A Realm Reborn, 2014 yılında PS4 platformlarına çıkacak. İşin içerisine konsol girdiğinde bir MMO nasıl görünüyor, tahmin etmek çok da zor değil.
Diablo III'ü konsolda oynamak da eğlenceliydi aslında. Hack & Slash olunca, "biraz stres atayım, kontroller de kolaymış, vur, kır, parçala" gibi cümlelerin ağzınızdan çıkması çok normal. İşin eğlence kısmı her ne kadar başarılı işlense de, asla Diablo II kadar başarılı içerikle karşımıza çıkamadı. İçerik kelimesinin altını çizmek isterim.
Neyse konumuzdan daha fazla sapmadan, Final Fantasy XIV: A Realm Reborn hakkında biraz daha detay vereyim.
Square Enix bir önceki MMORPG'sindeki günahları temizlemek için Final Fantasy XIV: A Realm Reborn'un ortaya çıkmasını sağladı. Final Fantasy XIV piyasadan bile kaldırılmıştı. A Realm Reborn ismini Final Fantasy XIV'e yakıştıran Square Enix, eskisinden daha iyi bir iş çıkartmış. En azından piyasadan kaldırmalarına gerek kalmayacak bir oyundan bahsediyoruz. Grafikleri düzeltilmiş ve daha gerçekçi bir hale bürünmüş, 40 tane farklı bölge de tasarlanmış durumda.
Söz konusu hem FF, hem de MMORPG olunca, gerçekten Final Fantasy XIV: A Realm Reborn denemek isteyenler ve hatta 30 günlük ücretsiz süreyi geçirdikten sonra, aylık ücreti de ödeyecekler için güzel bir oyun olacaktır. Özellikle denemeden yargılamamanızdan yanayım. 30 günlük süreyi Final Fantasy XIV: A Realm Reborn ile geçirdikten sonra, aylık ücreti verip vermemek tamamen size kalmış.
Bu aralar sunucu sorunlarını bizlere yaşatan Final Fantasy XIV: A Realm Reborn, umuyorum ki gelecekte aynı sorunu yaşamaz. GW 2'nin ilk zamanlarını hatırlamıyor değilim.
PC platformundaki havası PS3 platformunda yaşayamamak beni üzdü açıkçası ancak beklenen de buydu. İşin güzel yanı kontrolü gerçekten kolay. Haritada gezinirken, birden bire bir görev parldıyor ve kendinizi inanılmaz bir savaş içerisinde buluyorsunuz. GW 2 sisteminden bir alıntı olmuş. Buna da "fate" sistemi adını vermişler.
Guild Wars 2 de başarılı bir oyundu aslında, PvP bakımından da artısı oldukça fazlaydı. Neverwinter, 20 Haziran tarihinden beri, belirli bir kitleyi elinde tutmuş ve bizlere başarılı bir MMORPG sunmuştu, hala da aktif ve oynanmayı hak ediyor. Farkındaysınız bu oyunların hiçbirinin maddi kısmına değinmedim. Her ay belirli bir ücret vermek, bir kerelik ödeme yapmak veya tamamen ücretsiz bir MMORPG oynamak. Elimizde çeşitlilik çok ancak hangisi en başarılı olanıydı? Kimisi PC'lerimizi zorlamadığı için artı alıyor, kimisi fiyat bakımından artı alıyor, kimisi hikayesiyle artı alıyor. Görüldüğü üzere zevk ve renk meselesi her yerde. Gelin biz Square Enix'in bir önceki MMORPG'sinin biraz daha düzeltilmiş hali olan Final Fantasy XIV: A Realm Reborn'a bir göz atalım. Üstelik PS3 platformunda.
Öncelikle belirteyim, Final Fantasy XIV: A Realm Reborn, 2014 yılında PS4 platformlarına çıkacak. İşin içerisine konsol girdiğinde bir MMO nasıl görünüyor, tahmin etmek çok da zor değil.
Diablo III'ü konsolda oynamak da eğlenceliydi aslında. Hack & Slash olunca, "biraz stres atayım, kontroller de kolaymış, vur, kır, parçala" gibi cümlelerin ağzınızdan çıkması çok normal. İşin eğlence kısmı her ne kadar başarılı işlense de, asla Diablo II kadar başarılı içerikle karşımıza çıkamadı. İçerik kelimesinin altını çizmek isterim.
Neyse konumuzdan daha fazla sapmadan, Final Fantasy XIV: A Realm Reborn hakkında biraz daha detay vereyim.
Square Enix bir önceki MMORPG'sindeki günahları temizlemek için Final Fantasy XIV: A Realm Reborn'un ortaya çıkmasını sağladı. Final Fantasy XIV piyasadan bile kaldırılmıştı. A Realm Reborn ismini Final Fantasy XIV'e yakıştıran Square Enix, eskisinden daha iyi bir iş çıkartmış. En azından piyasadan kaldırmalarına gerek kalmayacak bir oyundan bahsediyoruz. Grafikleri düzeltilmiş ve daha gerçekçi bir hale bürünmüş, 40 tane farklı bölge de tasarlanmış durumda.
Söz konusu hem FF, hem de MMORPG olunca, gerçekten Final Fantasy XIV: A Realm Reborn denemek isteyenler ve hatta 30 günlük ücretsiz süreyi geçirdikten sonra, aylık ücreti de ödeyecekler için güzel bir oyun olacaktır. Özellikle denemeden yargılamamanızdan yanayım. 30 günlük süreyi Final Fantasy XIV: A Realm Reborn ile geçirdikten sonra, aylık ücreti verip vermemek tamamen size kalmış.
Bu aralar sunucu sorunlarını bizlere yaşatan Final Fantasy XIV: A Realm Reborn, umuyorum ki gelecekte aynı sorunu yaşamaz. GW 2'nin ilk zamanlarını hatırlamıyor değilim.
PC platformundaki havası PS3 platformunda yaşayamamak beni üzdü açıkçası ancak beklenen de buydu. İşin güzel yanı kontrolü gerçekten kolay. Haritada gezinirken, birden bire bir görev parldıyor ve kendinizi inanılmaz bir savaş içerisinde buluyorsunuz. GW 2 sisteminden bir alıntı olmuş. Buna da "fate" sistemi adını vermişler.