Jimmy
03ofkosucusu
Hatırlarsanız 2010 yılında oyun dünyasının korku türünde yepyeni bir dönem açılmıştı. Frictional Games önderliğinde çıkan Amnesia The Dark Descent, belki de birçok oyun severin korkulu rüyası olmuştu. Bu oyunla birlikte yapımcı firma hem oyun dünyasına kendi adını duyurmuştu, hem de kendi türünde çıkan birçok yapıma örnek olmuştu. Tabii ki de böyle bir oyunun devam yapımı oyun camiası tarafından merakla bekleniliyordu. Nitekim öyle de oldu. Geçtiğimiz yıl Dear Esther ile harika işlere imza atan The Chinese Room ve Frictional Games iş birliği ile Amnesia A Machine For Pigs duyuruldu. Tabii benim gibi çoğu korku oyunu severlerin yeni bir Amnesia oyunu duyurusundan sonra, büyük bir heyecan kapıldı.
Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Amnesia A Machine For Pigs, bakalım bizleri ilk oyunda olduğu gibi korkuyu içimizde yaşatabilmiş mi?
Baba, babacığım lütfen beni öldürme!
Oyunun konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Oswald Mandus adında bir fabrika sahibini kontrol ediyoruz. Kendisi ayrıca bir araştırmacıdır. Yıl 1899, Meksika’da yaptığımız bir araştıma sonrasında ana karakterimiz Oswald, evine dönüş yaparken ciddi bir şekilde hastalanır ve bir süre korkunç rüyalar görmeye başlar. Rüyalarında gördüğü bir makine karşısında ‘’Baba, babacığım lütfen beni öldürme’’ şeklinde sesler duyar. Karakterimiz ne olduğunu anlamamakla beraber, bilinci yerine geldiğinde makine seslerini duymaya devam eder ve Oswald’un korkunç hikayesi bu şekilde başlar.
Yapımın hikaye anlatımı oldukça başarılı. Genellikle ilerlerken, bulduğunuz notlar ile hikayeyi kısa zaman içerisinde kavrıyorsunuz. Oyun içerisinde telgraf sayesinde tanımadığımız bir kimseden aldığınız cevaplar ile, oyun hikaye bakımından sizi sürüklemeyi başarıyor.
Aslında tam olarak nasıl başlasam bilmiyorum ama öncelikle belirtmem gerek, yapımın başında Frictional Games bulunmuyor. Yapımcı rolünü tamamiyle The Chinese Room üstleniyor. O yüzden maalesef, The Dark Descent’ta olan bazı özellikler yeni oyunda bulunmuyor.
Bu, şu anlama geliyor, ilk oyunda bulunan Sanity yani delilik özelliği yeni oyunda kalkmış. Ayrıca, ilk oyunda bizler için önemli bir yere sahip olan gaz lambamızın, bu oyunda sınırsız bir kullanımı mevcut. Tehlike oluştuğu zaman ise, gaz lambamız yanıp sönmeye başlıyor. Bu özellik sayesinden kafadan oyunun %50 korku unsurunun gittiğini söylemeliyim.
A Machine For Pigs’in bir diğer dezavantajı ise, yapımın çok kolay bir bulmaca sistemine sahip olması. O kadar basit ki, oyuncuyu hiçbir şekilde düşündürmüyor. Bir yerde etkileşime girebileceğiniz bir eşya olduğu zaman, o eşyanın sizin işinize yaradığını hemen fark edip, bulmacayı çözüveriyorsunuz. Bunu niçin söyledim? Çünkü, oyun da herhangibi bir envanter sistemi dahi bulunmuyor. Yapımcı firmanın neden böyle bir düşünceye kapıldığını anlamış değilim.
Etkileşim olarak ise oyun çok sığ bir görüntü çiziyor. Daha öncede belirttiğim gibi oyunun yapımcısı değiştiği için, önceki Frictional Games oyunlarının özündeki her türlü eşya ile etkileşim sistemi bu oyunda yok. Oyunda sadece, lamba ve sandalye gibi eşyalarla etkileşime geçebiliyorsunuz. Böylece oyuna başladığınız her an, sanki bir Amnesia oyunu değil de, başka bir oyun oynuyor hissine kapılabilirsiniz. Ayrıca, The Dark Descent’ta yer alan ve oyunun ömrünü uzatan Custom Story’nin de yeni yapımda bulunmaması beni bir hayli çok üzdü. Bu gerçekten serinin hayranları (ben de dahil) için çok üzücü bir durum olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Amnesia A Machine For Pigs, bakalım bizleri ilk oyunda olduğu gibi korkuyu içimizde yaşatabilmiş mi?
Baba, babacığım lütfen beni öldürme!
Oyunun konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Oswald Mandus adında bir fabrika sahibini kontrol ediyoruz. Kendisi ayrıca bir araştırmacıdır. Yıl 1899, Meksika’da yaptığımız bir araştıma sonrasında ana karakterimiz Oswald, evine dönüş yaparken ciddi bir şekilde hastalanır ve bir süre korkunç rüyalar görmeye başlar. Rüyalarında gördüğü bir makine karşısında ‘’Baba, babacığım lütfen beni öldürme’’ şeklinde sesler duyar. Karakterimiz ne olduğunu anlamamakla beraber, bilinci yerine geldiğinde makine seslerini duymaya devam eder ve Oswald’un korkunç hikayesi bu şekilde başlar.
Yapımın hikaye anlatımı oldukça başarılı. Genellikle ilerlerken, bulduğunuz notlar ile hikayeyi kısa zaman içerisinde kavrıyorsunuz. Oyun içerisinde telgraf sayesinde tanımadığımız bir kimseden aldığınız cevaplar ile, oyun hikaye bakımından sizi sürüklemeyi başarıyor.
Aslında tam olarak nasıl başlasam bilmiyorum ama öncelikle belirtmem gerek, yapımın başında Frictional Games bulunmuyor. Yapımcı rolünü tamamiyle The Chinese Room üstleniyor. O yüzden maalesef, The Dark Descent’ta olan bazı özellikler yeni oyunda bulunmuyor.
Bu, şu anlama geliyor, ilk oyunda bulunan Sanity yani delilik özelliği yeni oyunda kalkmış. Ayrıca, ilk oyunda bizler için önemli bir yere sahip olan gaz lambamızın, bu oyunda sınırsız bir kullanımı mevcut. Tehlike oluştuğu zaman ise, gaz lambamız yanıp sönmeye başlıyor. Bu özellik sayesinden kafadan oyunun %50 korku unsurunun gittiğini söylemeliyim.
A Machine For Pigs’in bir diğer dezavantajı ise, yapımın çok kolay bir bulmaca sistemine sahip olması. O kadar basit ki, oyuncuyu hiçbir şekilde düşündürmüyor. Bir yerde etkileşime girebileceğiniz bir eşya olduğu zaman, o eşyanın sizin işinize yaradığını hemen fark edip, bulmacayı çözüveriyorsunuz. Bunu niçin söyledim? Çünkü, oyun da herhangibi bir envanter sistemi dahi bulunmuyor. Yapımcı firmanın neden böyle bir düşünceye kapıldığını anlamış değilim.
Etkileşim olarak ise oyun çok sığ bir görüntü çiziyor. Daha öncede belirttiğim gibi oyunun yapımcısı değiştiği için, önceki Frictional Games oyunlarının özündeki her türlü eşya ile etkileşim sistemi bu oyunda yok. Oyunda sadece, lamba ve sandalye gibi eşyalarla etkileşime geçebiliyorsunuz. Böylece oyuna başladığınız her an, sanki bir Amnesia oyunu değil de, başka bir oyun oynuyor hissine kapılabilirsiniz. Ayrıca, The Dark Descent’ta yer alan ve oyunun ömrünü uzatan Custom Story’nin de yeni yapımda bulunmaması beni bir hayli çok üzdü. Bu gerçekten serinin hayranları (ben de dahil) için çok üzücü bir durum olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.